Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | daha yaygın | more common s. | ||
We must make it our concern to have more common leaving certificates. Daha yaygın ayrılma sertifikalarına sahip olmayı kendimize dert edinmeliyiz. More Sentences |
||||
Genel | daha yaygın | commoner s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | daha yaygın görülür | it is more common to see expr. |
Computer | ||
Bilgisayar | bilgisayarlarda yaygın kullanılan iki veya daha fazla giriş ve bir çıkış kablolu bir mantık devresi | and circuit i. |
Bilgisayar | bilgisayarlarda yaygın kullanılan iki veya daha fazla giriş ve bir çıkış kablolu bir mantık devresi | and gate i. |
Marine Biology | ||
Deniz Biyolojisi | kuzey abd ve kanada’daki birçok gölde bulunan, yaygın beyaz balıklardan daha narin olan bir amerikan beyaz balığı | lake whiting (coregonus labradoricus) i. |
Agriculture | ||
Tarım | (tarımda bir şeyi) daha yaygın hale getirme işlemi | extensivization i. |
Tarım | (tarımda bir şeyi) daha yaygın hale getirme işlemi | extensivisation i. |
Linguistics | ||
Dilbilim | önceden çok yaygın olup daha sonraları yalnızca sınırlı bölgede kullanılmaya başlayan terim, biçim veya telaffuz | relic i. |